van escort,
diyarbakır escort,
hatay escort,
iskenderun escort

Geyve Sevdalısı Prof. Dr. İlhami Çelik'in Depremle İlgili Yazısı(3)

2

Geyve Sevdalısı Prof. Dr. İlhami Çelik'in Depremle İlgili Yazısı(3)
08 Nisan 2019 - 05:00
2.2. HAYVANLARIN İNSANLARDAN FARKLI OLAN ALGI YETENEKLERİ

Hayvanların deprem öncesi sergiledikleri anormal davranışlardan depremlerin önceden tahmin edilmesi amacıyla yoğun olarak çalışılmaktadır.  Bu konuda ikisi de deprem ülkesi olan Çin ve Japonya başı çekmektedir. Çin’de, hayvan davranışlarından yararlanılarak zamanı önceden tahmin edilerek yüz binlerce insanın hayatının kurtarıldığı en az 2 büyük deprem vardır. Bu konuya girmeden önce hayvanların insanlardan farklı olan algılama yetenekleri hakkında bilgilenmek oldukça faydalı olacaktır.

Her hayvan kendi çevresinde yaşamını sürdürecek algılama, beceri ve yeteneklerle donatılmıştır. Bu nedenle, insanlardan farklı ortamlarda yaşayan hayvanların çevreye uyum gösterebilmesi için değişik algılama yeteneklerinin olması doğaldır. Aksi halde türlerin devamı imkânsızdır.  İnsanlığa düşen, sürekli araştırarak deprem öncesinde anormal hayvan davranışlarının belirlenmesi ve alınan sonuçlardan deprem tahmininde yararlanabilmektir.

Köpeklerin işitme ve koku alma duyuları olağanüstü derecede mükemmeldir. İnsanların işitme frekans sınırları gençler için saniyede 13-17.000 titreşim/saniyedir (kabaca 20 Hertz-20.000 Hertz, yâda 20 Hz-20 kHz).  Köpekler frekansı 67Hz-47.000 Hz, kedilerse 55 Hz-79.000 Hz arasındaki sesleri duyabilirler. Bu yüzden bu hayvanlar insan için ultrasound (yani ses üstü) olarak nitelenen frekansları işitebilir. Filler 20 Hz altındaki ses altı (subsonik) dalgaları algılayabilir ve bu yeteneklerini aralarındaki iletişimde kullanırlar. Güvercinlerin de bu sesleri duyabildiği ileri sürülmektedir. Ses altı dalgalar çok uzaklara gidebilir ve suda fazla kayıp olmadan ilerleyebilirler. Sivrisineklerde işitme organı olmasa da erkek sivrisineklerin antenleri üzerindeki tüyler sadece dişinin kanatlarından çıkan sesleri algılayacak frekansa ayarlıdır. Çekirgelerin sesi algılayan zarları, kendi türleriyle haberleşecek şekilde belirli sesleri algılar. Hamam böcekleri ayaklarıyla işitir ve zeminden gelen titreşimlere insanlardan 100.000 kat daha duyarlıdır.

 

Bu algılama şekliyle çoğu böcek avının yerini belirler ve düşmanlarından kaçar. Birçok avcı memeli hayvan türü, kemirgenlerin yaydığı ve frekansı 20.000Hz’in üzerindeki ultrasonik sesleri duyabilir. Ultrasonik sesi en iyi kullanan uçucu memeli hayvan olan yarasadır ki bazı, yarasa türlerinde duyma üst eşiği 100.000Hz’e çıkabilmektedir. Yarasa, ultrasonik sesleri hem çıkarabilmekte ve hem de algılayabilmektedir. Bu sayede yarasa, bir engele veya avına çarpıp yansıyan ultrasonik dalgaları algılayarak çevrenin ve avın bir görüntüsünü milimetrik hassasiyetle oluşturabilmektedir. Bu sayede bir yarasa avın yeri, büyüklüğü, hızı ve hareket yönü gibi bilgileri büyük bir dakiklikle belirleyebilmektedir. Yarasada bu yetenek varken cırcır böceği ve gece kelebekleri de yarasanın yaydığı ultrasonik dalgaları algılayabilmekte ve av olmaktan kurtulmaya çalışmaktadır.

Kenelerin ışık algılaması yanında sıcaklık algılama duyusu da çok iyi gelişmiştir. Neslini sürdürebilmesi için yapışacağı hayvanın sıcakkanlı tür olması yanında memeli hayvan da olması gerekir. Bunun için de bu hayvan türlerinin vücudundan salınan tereyağı asidi (bütirik asit) kokusunu algılamak üzere gelişmiş olan olağanüstü bir koku algılama yeteneği vardır. Kene bu üç duyusu sayesinde binlerce yıldır türünün devamını sağlayabilmiştir.

Not: Devamı var…


PROF.DR. İLHAMİ ÇELİK


SELÇUK ÜNİVERSİTESİ, VETERİNER FAKÜLTESİ HİSTOLOJİ VE EMBRİYOLOJİ ANA BİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ, KONYA

 

 geyve-fay-haritasi-

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum